Çeşitli yapımlarda rol alan genç oyuncu Melisa Döngel, gazeteci Alev Gürsoy Cimin’e anlattı:
Sevgili Melisa, hayatının nasıl bir dönemindesin?
Çok yoğun çalıştığım işle dolup taşan dönemindeyim. Çalışmak beni besliyor. Daha pozitif ve çok mutlu olmamı sağlıyor. O yüzden şükür dönemimdeyim. İnsan, çalışmanın zevkine varınca hayatındaki boşlukları tamamlıyor. Kendini daha değerli hissediyor. Başarılı olmak insanı hayata daha da bağlıyor.
‘Sorgu’ dizisinde Güven rolündesin. Güven sanki erkek ismi gibi geliyor kulağa…
Hiç sorma! Ama dizideki diğer iki ablamın ismi de erkek ismi. Cihan ve Selim. Babanın hep erkek çocuk istemesi ve olmayınca da kızlarına erkek ismi takmasıyla gelişen bir süreç bu. Güven karakterine ben çok fazla inandım ve güvendim. İçime oldukça sinen bir iş.
Güven nasıl biri?
Güven biraz sorunları olan ve sorunları da kendi başına çözmeyi öğrenmiş bir karakter. Keza ablaları da aynı şekilde. Çocukluktan gelen travmalarıyla beraber bu yaşına kadar gelmiş ve ne olursa olsun ayakta kalma çabasında. Dizideki kadınlar güçlü kadın profili çiziyor. Hangi şartta olursa olsun kadının ne kadar güçlü olduğunun altını çiziyor.
ŞİDDETİ ÖVEN PROJEDE YER ALMAM
Dizilerin, filmlerin insanlar üzerinde hayli özendici olduğu söyleniyor. Böyle bakınca güçlü kadınları izlemek hepimize iyi geliyor…
Aslında dizi ya da filmlerin gerçek olmadığını bilerek izlemek lazım. Ben, özendirici olacak projelerde olmayı tercih etmem. Orada önemli olan hikayenin özünde ne anlattığı. Kadına dayak sahnesinde şiddeti yeriyor ve bunun ne kadar korkunç olduğunu anlatıyorsa problem yok. Ama şiddeti öven bir şeyse elbette yer almamak lazım ve bu büyük bir problem. Hele ki kadına yönelik şiddetin bu kadar arttığı bir dönemde.
Kendini güçlü buluyor musun?
Kendimi çok güçlü hissediyorum ve her kadının kendini güçlü bulması gerek çünkü kadın olmak gerçekten zor. Ama bu sadece bu coğrafya ile ilgili değil. Dünya genelinde böyle. Kadın olmak hem sağlık açısından hem yaşam tarzı açısından zor. Bence her kadın çok kutsal. Ben de kadın olduğum için mutluyum.
KADINLAR DOKUNDUĞU HER ŞEYİ GÜZELLEŞTİRİR
Biz kadınlar, gerçek hayatta ne kadar güçlüyüz sence?
Kadınlar her konuda güçlü ve harika varlıklar. Bir kadın yeter ki istesin, her işi şahane yapar. Her şeyin mükemmelini düşünür, başarır. Dokunduğu her şeyi tüm kadınlar güzelleştirir.
DUYGUSALIMDIR MUTLUYKEN DE AĞLARIM MUTSUZKEN DE
Dizinin kadrosunda çok kadın var. Bu kadar kadının bir arada olması sorun yaratmadı mı?
Asla. Çok eğlendik ve çok destek olduk birbirimize. Yalan o ‘kadın kadının kurdudur’ sözleri, inanmayın. Hiçbir problem yaşamadık. Mesela çok ağlak anlarım vardı rol gereği ve hepsi bana epey yardımcı oldular.
Gerçek hayatta da çok ağlar mısın?
Duygusalımdır. Mutluyken de ağlarım, mutsuzken de… Ama depresif olmayı hiç sevmem.
En son neye ağlamıştın, hatırlıyor musun?
Kız kardeşim üniversiteyi kazandı. Buna acayip sevindim ve ağladım.
Hayatta en çok neleri sorguluyorsun?
Yanlış olduğunu düşündüğüm her şeyi muhakkak sorgularım.
DÜNYAYA BİR DAHA GELSEM YİNE KADIN OLMAK İSTERDİM
Erkek olarak dünyaya gelmeyi ister miydin?
Hiç düşünmedim bunu ama istemezdim. Kadın olmaktan gayet mutluyum. Bir kere daha dünyaya gelsem yine kadın olmak isterdim.
Güven kelimesi senin için ne anlam ifade ediyor?
Çok zor… Hele de böyle bir dünyada bulunması çok zor. Bulunca da o güveni kaybetmemek lazım. Güven duyulacak insan çok az. Herkes, herkese koşulsuz güvenemiyor.
Dizideki Güven karakteriyle Melisa’nın ortak yanı var mı?
Güven’le aramda çok sıkı bir bağ var. Acayip benimsedim. Ortak noktamız da çok. Yaşadığı travmalar, ailesinden gelen problemler… Ama en büyük benzerliğimiz güçlü olmamız.
Travmalar sence insanı daha mı güçlü yoksa zayıf mı kılıyor?
Eğer bilinçliysen ve travmalardan ders almayı bilirsen daha güçlü kılıyor. O travmaların altında ezilirsen güçlü olamazsın. Bu kadın için de erkek için de aynı. Yaşadığın travmalar senin hayatına boşuna gelmiyordur. Sana bir şey öğretmek için geliyordur. Ben buna inanıyorum. Ve bence travmam yok diyen insan yalan söylüyor. Herkesin travması da kendine göre büyük ya da küçüktür. Günün sonunda hepimiz insanız, hepimizin farklı farklı acıları oluyor. Bir şeyin doğrusunu öğrenebilmemiz için de önce yanlışını görmemiz lazım.
SOSYAL MEDYAYA BAYILIYORUM SAHTE HESAPLA BAŞKALARINI MERAK EDİP BAKARIM
Sosyal medyayla aran nasıl?
Çok seviyorum, hatta bayılıyorum. Bence çok faydalı. 7/24 orada yaşamıyorum elbette. Yediğimi, içtiğimi de paylaşmayı sevmem ama düzgün ve seviyeli kullanmaya bayılıyorum.
Hiç sahte hesaplar açarak birilerini takip ettiğin oldu mu?
Tabii ki oldu. Merak ettiğim, hayatımızdan çıkan ya da hiç girmeyen insanlara bakmışlığım var.
Bazıları seni çok çok masum ve çocuksu bazıları ise çok dişi, seksi, iddialı buluyor. Sen kendini nasıl buluyorsun?
Ben hangisini istesem o olacak biri olarak tanımlıyorum. Cesurumdur yani.
GÜZELLİK BASKISI DA BİR ÇEŞİT ŞİDDET…
Sarışınların ekranda şansı olmaz diyen çok, bu doğru mu?
Hiç öyle değil. Sarışın olup da başarılı olan onca oyuncu var. Ben en azından sarışınlığın bir eksisini kendi adıma görmedim.
Estetikle aran nasıl?
Zamanında evet çok yaptırdım ama pişmanım. Yaşımın ve sosyal medyanın getirmiş olduğu o algıya kapıldım, öyle bir hata yaptım ve bunu özgürce de söylüyorum. Ama şu an sıfır yani. Tamamen doğalım. Keşke kadınlar üzerinde bu kadar büyük bir güzellik baskısı olmasa. Bu da bir nevi psikolojik şiddet bence.
Çok güzel kadınsın. Bunun artıları mı eksileri mi daha fazla?
Şükürler olsun öncelikle. Tabii ki dezavantajları çok. İnsanoğlu kıskanç bir yapıya sahiptir. Bunu yaşım ilerledikçe daha iyi görüyorum. Ama bu sadece güzellikle alakalı bir şey değil. Sadece güzelliğini kıskanmıyorlar. Senin olduğun konumu, hedeflerini, senin kendine verdiğin değeri bile kıskanabiliyorlar.
patronlardunyasi.com