GÜLDEN ÇOKTAN İstanbul – Bu tarihi yapılarda yaşam hâlâ devam ediyor. Peki, bu binaların günümüze kadar varlığını sürdürmesinin ardındaki sır ne? Bu binalardan bazılarını, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü sahibi Mimar Sinan Genim’le birlikte gezdik. Genim’in genel değerlendirmesi, defalarca deprem yaşamalarına rağmen günümüze kadar ulaşan yapıların ortak özelliği; kaliteli malzeme, doğru proje, işinin ehli işçiler ile kullanım ömürlerini uzatan bakım ve onarımlar.
Vlora Han
İlk durağımız Sirkeci’de bulunan Vlora Han oldu. Binanın 1904 yılında Ferruh Bey tarafından İtalyan Mimar Raimondo d’Aronco’ya yaptırıldığı bilgisini paylaşan Genim, yapının dış duvarlarının tuğla üzerine taş kaplama şeklinde oluşturulduğunu, çelik karkas ve yığma tuğla duvarlardan oluşan karma bir taşıyıcı sisteme sahip olduğunu anlattı. Genim, binanın eşsiz bir eser olmasına rağmen bakımsız bırakıldığını belirtti.
İlk betonarme evler
Sirkeci’den sonra Laleli’ye geçip Harikzedegân Apartmanları’nı inceledik. Genim, bu apartmanların İstanbul’un yapılan ilk toplu konut örneği olduğunu belirterek, “İstanbul’un ilk betonarme evleri olarak biliniyor. Mimar Kemaleddin Bey tarafından yapılmıştır. Günümüzde de otel olarak kullanılıyor” dedi.
Ardından Şişhane’de bulunan Frej Apartmanı’na geçtik. Beyrutlu Selim Hanna Frej tarafından Mimar Kyriakidis’e yaptırılan apartmanın kâgir malzeme ile inşa edildiğini söyleyen Genim, “Yapının dış cephesinde Malta’dan getirilen taş, merdivenlerinde ise İtalya’dan getirilen mermer kullanılmış. Art Nouveau’nün başlıca örneklerinden biri” dedi.
Bir sonraki durağımız Botter Apartmanı. Dönemin ünlü mimarı Raimondo D’Aronco’un imzasını taşıyan yapı, hem iş yeri hem de konut olarak kullanılmak üzere tasarlanmış. Botter Apartmanı, Türkiye’de inşasında çelik konstrüksiyon kullanılan ilk apartman.
Son durağımız ise Genim’in restorasyon projesini üstlendiği Narmanlı Han. 1831 yılında inşa edilen han, seneler boyunca harabe halde kaldıktan sonra 2013 senesinde yeni mal sahipleri tarafından satın alınıp sonra restore edildi.
Mimar Sinan Genim, Frej Apartmanı’nın önünde.
Formül basit: İyi mimar, iyi usta, bakım ve onarım
Bu yapıların döneminin en önemli mimarları tarafından yapıldığını aktaran Genim, “Bu mimarlar yalnızca proje çizen değil, yapı yapan insanlardır. Mal sahipleri de belirli bir kültürel düzeydeki insanlardır. Sırf yapı yapmazlar, geleceğe kalmasını düşündükleri yapıları gerçekleştirirler. Kalfa, usta gibi insanlar da mesleklerinde usta, meslek haysiyeti olan insanlardır. Bu yapılar eğer gereken bakım ve onarım periyodik yapılırsa bu şehir hayatına devam ettiği sürece varlıklarını sürdüreceklerdir” yorumunu paylaştı.
Bugün maddi imkânı olan herkesin müteahhitliğe soyunduğuna dikkat çeken Genim, “Günümüzde işini düzgün yapan insan sayısı çok az. Bu yapılar çok sayıda deprem atlattı ve hâlâ ayakta olmalarının iki nedeni var. Birincisi kaliteli inşa edilmeleri. İkincisi bakım ve onarımla korunmaları. Maalesef artık bu apartmanlar gibi gelecek kuşaklara bırakabileceğimiz eserlerin üretilmesine imkan yok gibi” değerlendirmesinde bulundu.
Botter Apartmanı